10 Haziran 2007 Pazar

...:::BLACK STOCKINGS:::...

...:::BLACK STOCKINGS:::...

Bugünkü Fenerbahçe Stadyumu'nun yeri o vakitler Papazın çayırı diye biliniyor.Sonraları Onio Club'ın mülkiyetine geçecek ve futbol sahası olarak kullanılacak. Her neyse. İşte bu Cayırın yanından geçen yolun üzerinde bir Halil Mahmudiye İlk okulu, onun da yanında Hurşit Ağa'nın kahvesi var. Fuad Hüsnü Bey'in Öncülüğünde kurulan ilk futbol takımımız bu kahveyi kendine lokal yapmış. Burada buluşup takım kurma işini konuşuyorlar. En önemli sorun da takıma ne isim verecekleri. Türkçe bir isim katiyen olamaz. Çünkü Osmanlıtebasına futbol yasak. Padişahımız, halifemiz Abdülhamid Han, en laf anlamaz zaptiyesini bu işe memur etmiş.Zaptiye Celal'in işi Türk gençlerine futboloynatmamak. Ardına taktığı iki tüfekli nefer ile İstanbul-Kadıköy arasında mekik dokuyor. Galatasaray Lisesi'nin bahçesi başta olmak üzere Mahmut Babat ürbesini, Papazın Cayırı'nı Kuşdili'ni sürekli dolaşıp "futbol heveslisi"gençlere göz açtırmıyor.O vakit Boğaz köprüleri olmadığından karşıdan karşıya kolayca geçilemiyor.Bu da futbol meraklısı delikanlılara arada bir arsalara çıkıp top tepikleme fırsatı yaratıyor.Zaptiye Celal'in şerrinden korkan Fuad Hüsnü ve arkadaşları kurdukları takıma İngilizce olarak "Siyah Coraplılar" manasına gelen "Black Stockings" adınıkoyuyorlar. Planları kendilerine de İngiliz süsü vermek.İki üç idman yapıp, futbol topuna ayaklarını biraz alıştırdıktan sonra da Moda'nın Rum gençlerine maç teklif ediyorlar. Onların da canına minnet. Teklif kabul ediliyor.26 Ekim 1901 tarihinde Papazın çayırı mevkiinde Rum takımının karşısına çıkan acemi Osmanlıların işi zor tabii. Maçı 5-1 kaybediyorlar. Bu arada Fuad Hüsnü Bey eğrisini doğrusuna getirip bir gol atıyor ve spor tarihine "Gol atan ilkTürk" olarak bir kez daha geçiyor.Ama maçın yapılacağını haber alan bir muhbir durumu hemen Zaptiye Celal'e yetiştiriyor:
"Karşılıklı kaleler kurup, Rumlarla aynı kıyafet-i labis olduğu halde topendahtı ile talim icra etmekte olduklarından..."

Hiç yorum yok: